Yerküre'den mesajın var!
Yerküre'den mesajın var!
Az Gelişmiş Ülkeler Pandemi Nedeniyle İklim Krizine Karşı Savunmasız Kalıyor

Az Gelişmiş Ülkeler Pandemi Nedeniyle İklim Krizine Karşı Savunmasız Kalıyor

İklim değişikliği ile mücadele etmek ve bu konudaki hassasiyeti geliştirmek için kurulan Az Gelişmiş Ülkeler Müzakere Bloku, salgından etkilenen ülkelerle ilgili bilgileri kaynak göstererek yeni bir açıklama yaptı.

Yapılan açıklamada yeni ve çok büyük bir şok yaşandığı, pandeminin bir sağlık krizinden çok daha fazlası olduğu, derin, uzun ömürlü ve iz bırakacak, yıkıcı sosyal, ekonomik ve çevresel krizler yaratma potansiyeline sahip olduğu vurgulanıyor. Ancak bu durumun, az gelişmiş ülkelerde sürdürülebilir çözümler benimsemek ve uygulamak için bir fırsat olduğu da ifade ediliyor.

Pandemi Süreci Ekonomiyi Çökertti ve İklimle Mücadelenin Önüne Geçti

Az Gelişmiş Ülkeler Grubu Başkanı Sonam Phuntsho Wangdi, pandemi sürecinin şok üstüne şok yaşattığına değiniyor. Koronavirüs krizinin dünyadaki iş, iş seyahati ve yaşam tarzlarını etkilediğini, hazırlıksız sağlık sistemlerinin ise bu durumla başa çıkma mücadelesi verdiğini belirtiyor. Yetersiz altyapı ve hassas sağlık sistemleri için gereken uzman doktorların olmamasının, az gelişmiş ülkelerde durumu daha da kötüleştirdiğini ifade ediyor.

Grup Başkanı Wangdi, dünya bir krize yanıt verirken başka bir krizin kötüleşmesine izin veremeyeceklerini; iklim değişikliğinin pandemi sona erdikten sonra halkların yaşamını ve geçim kaynaklarını tehdit etmeye devam edeceğini söylüyor. Buna ek olarak mevcut COVID-19 krizinden kurtulma sürecinin adil ve iklime dirençli yeşil ekonomilere geçiş fırsatı sunduğunu vurguluyor. Gelişmiş ülkelerin küresel iklimle ilgili konularda daha fazla yardım yapması, doğa dostu yiyecekler ve doğa dostu rotalar bulunması için kolektif bilinç geliştirilmesi gerektiği ile ilgili görüş bildiriyor.

Pandemi Süreci Enerji İthalatını Zorlaştırıyor

İklim değişikliği ve küresel ısınma krizinin az gelişmiş ülkeler için ciddi sonuçları olurken, pandemi ile mücadele sürecinde bu durumun sadece çevre için değil, ekonomi için de net ve olumlu etki yaratması bekleniyor. Örneğin enerji ithalatı az gelişmiş ülkeler için önemli bir yük olarak öne çıkıyor. Az gelişmiş bütün ülkeler daha fazla yerli yenilenebilir enerji kapasitesine ulaşarak yakıt ithalatı harcamalarını yarıya düşürdüklerinde, yakıt ithalat harcamalarında 7 milyar doların üzerinde tasarruf sağlanabiliyor. Yapılan açıklama çerçevesinde, bu miktarın acil krizlere yanıt vermek için kullanılabilecek önemli bir kaynak olduğu vurgulanıyor.

Bu nedenle, COVID-19 geri kazanımını güçlendirebilecek temiz enerjiye doğru ilerlemenin, krizin insanların geçim kaynakları ve yerel ekonomiler üzerindeki etkilerini azaltmaya yardımcı olabilecek iklim değişikliği hedefleri doğrultusunda, uygun maliyetli bir çözüm olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Gün geçtikçe daha fazla hükümet, işletme ve ekonomist COVID-19’a verilen yanıtı, yatırımları fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye kaydırmak için bir fırsat olarak görüyor. Özellikle Fransa, Almanya, İtalya, İspanya ve Birleşik Krallık gibi ülkeler, yenilenebilir enerji ithalatını arttırmayı planlıyor.

Pandemi Geçici Bir Süreç, İklim Değişikliği İse Kalıcı

Az Gelişmiş Ülkeler Müzakere Bloku tarafından yapılan açıklamada, pandeminin yıl sonuna kadar geçmesinin beklendiği, fakat iklim değişikliğinin önümüzdeki elli yılın en belirleyici konusu olacağı yönünde görüş bildiriliyor. Güncel veriler ışığında pandemi sürecinden sonra önemli ekonomik anlaşmaların yapılacağı ön görülüyor. İyimser tahminlerin yapılmasında, az gelişmiş ülkelerin yenilenebilir enerji kaynaklarına erişmek için gösterdikleri çabanın, bu öngörünün ortaya çıkmasında önemli bir paya sahip olduğu belirtiliyor.

Yapılan açıklamada, piyasanın düzenlenmesi ve gelişmiş ülkelerin kendi destek paketlerini telafi edecek yatırımları yeniden sağlamasının, önümüzdeki altı aylık süreçte kademeli şekilde gerçekleşeceği, özellikle Afrika ve Asya merkezli az gelişmiş ülkelere çok sayıda destek yapılacağı ifade ediliyor.

Seyahat Engelleri ve Sokağa Çıkma Yasakları İklim Krizini Tırmandırıyor

2020 yılında yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik ithalat ve ihracat oranları dip seviyelere geriledi. Böylece az gelişmiş ülkelere yapılan yatırımlar tarihteki en kötü tabloyu ortaya çıkardı. Almanya başta olmak üzere yatırımları arttırmaya yönelik çalışmalar, yılın ikinci periyodu için umut vermeye başladı. Pandemi süreci ikili görüşmelerin önünü açıp, aşırı işsizlikle beraber yetişmiş insan kaynağının verimli çalışmasına engel olurken, sokağa çıkma yasakları ve sosyal mesafe kuralları işçilerin çalışmalarını sekteye uğrattı.

Tüm bu olumsuz gelişmelere rağmen, iklim krizi ile ilgili hala bir şeyler yapılabileceği ve yeni ekonomik planlar çerçevesinde yatırımlar yapılması gerektiği görüşü ağır basıyor. Zira 2025 yılına kadar az gelişmiş ülkelerde enerji kullanımının büyük çoğunluğunun karbon emisyonunu azaltan yenilenebilir kaynaklar ile yapılması gerekiyor. Bu konunun hem gelişmiş ülkeleri hem de az gelişmiş ülkeleri doğrudan ilgilendiren en önemli konu olduğu belirtiliyor.

İklim değişikliği ile mücadele konularında ülkemizde ve dünyada yaşanan en son gelişmelerden anında haberdar olmak için internet sitemizi düzenli olarak ziyaret etmeyi sakın unutmayın. Salgın sürecinde yaşanan son dakika gelişmelerini, yerküreye saygı hedefiyle aktarmaya devam edeceğiz.

 

 

Kaynak: http://www.ldc-climate.org/